19 Ağustos 2017 Cumartesi

Affet sevgilim bu gece yine çok özledim seni… Sarılmalarımızı özledim,kavgalarımızı özledim,koşarak sana geldiğim günleri özledim,en çok saatlerce yüzünü ezberlediğim zamanları özledim…
Seninle geçirdiğim her günü,dakikayı özlüyorum ben. Özledikçe deliye dönüyorum.Kafamı duvarlara vurup o adamı unut demek istiyorum kendime.Unut çünkü o seni çoktan unuttu.Seni özlediğim gecelerde Allah'a dua ediyorum rüyamda görüyüm.Kabul olan tek duam da o zaten.Her gece rüyama geliyorsun. Sanki hiç gitmemiş gibi geliyorsun üstelik.Sanki biz bu ayrılığı hiç yaşamadık.Rüyalarım çok gerçekçi olduğu için uyanmaya korkuyorum sevgilim.Dün geceki rüyamı anlatıyım sana biraz; sarılmıştım sana kokunu içime çekiyordum,her şey çok güzeldi zaten senin olduğun rüyanın kötü olması imkansız.
Peki sevgilim bir rüya insanı ne kadar derinden etkileyebilir ?
Bazı geceler rüyamda görmek istemiyorum çünkü tam unutur gibi olduğum zamanlarda çıkıp geliyorsun unutamazsın beni diyorsun.Beni unutamazsın çünkü sen beni hala kiprik diplerime kadar seviyorsun.Doğru söylüyorsun sevgilim sen hala benim en çok sevdiğim sol yanımsın...                        Acı veren sol yanım, hasretiyle yandığım sol yanım...                                                                                        

Peki sevgilim uykusuz geçen gecelerde neler oluyor merak ediyor musun ?
Zaman geçmek bilmiyor. Adeta saat bana meydan okuyor. Seni hatırladıkça saat ilerlemiyor sanki akreple yelkovan beni terk ettiğin saate kaldı da ilerlemiyor.Çünkü benim hayatım o saate durdu.Geceye meydan okurcasına sigaraları peşi sıra yakıyorum birisi bitmeden diğerini yakıyordun.Sen olsan içme der kızardın.Sen yoksun ya kimse çıkıp bir şey demiyor.Sürekli aklıma mutlu olduğumuz zamanlar geliyor o günleri tekrar tekrar yaşıyorum ama o ana gidip o anı donduramıyorum. Zaman geçmiş hiçbir şey geri gelmiyor.Tıpkı senin gelmediğin gibi.
Boş tavana bakıyorum anılarımız alay edercesine karşıma çıkıyor.Tavanda asılı olan abajuru beraber almıştık.Ben abajuru tek başıma asmaya kalktığım için bana kızmıştın.Ben seni unutur gibi oluyorum da bu anılar sürekli karşıma çıkıyor işte.Benimle alay ediyorlar.Bak bir zamanlar bunları yaşadığın adam artık yanında yok diyorlar.İğrenç imalarda bulunuyorlar,bazen seni suçlamaya kalkıyorlar.Seni düşünmeyen adam için mi bu kadar acı deyip gülüyorlar.Susturamıyorum onları… 
Sonra seninle geçirdiğim anılar geliyor gözümün önüne onlara sığınıyorum…


1 Ağustos 2017 Salı

Bugün günlerden vazgeçiş.
Uğruna inandığım aylardır savaştığım 2 yıllık aşkımdan vazgeçiyorum. Bana onu hatırlatan milyonlarca anı varken onun adımı dahi hatırlamak istemediğini öğrendiğim gün her şey değişti.
Buraya defalarca vazgeçtim unutuyorum diye yazdım. Hiç birinde vazgeçemedim tam anlamıyla.Kıyamadım iliklerine kadar sevdiğim adamı unutmaya...Geçirilen 2 senin anısı çoktu hiçbirini silemedim.Günlerce eve kapattım kendimi,boğazımdan lokma geçmedi,ilaçlarla ayakta durdum.Günler geçti acım hafifler gibi oldu ama tam anlamıyla geçmedi.Unutur gibi olduğum çok zaman oldu.Ama unutamadım. Kapısına gidip hesap sormak istedim.Tüm kapılarını kapatmıştı bana.Ama yine de ben sordum. Neden diye haykırdım gecelerce.Haykırışımı izledi sadece. Telefona tek bir mesaj gelsin diye günlerce bekledim.Unut artık demesine bile razıydım. Ne bir mesaj geldi ne de bir haber.Umutsuzca,çaresizce günlerce bekledim dualar ettim hepsi boşa çıktı.
Beni çoktan unutup her şeyi silmişti.Verdiğim uğraşlar boşa çıkıyordu.Günden günde içimdeki sevgi yerini nefrete alıyordu. Şu sıralar acım diner gibi oluyor.Çünkü beklediğim gelmesini istediğim birisi yok.
Gelmesinde zaten.Uğruna günlerce ağladığın,kendimi bir hiç uğruna heba ettiğin adam seni zerre kadar önemsemiyorsa onu iliklerine kadar unutmak zorundasın.
Eğer bilseydim böyle nefret dolu bir ayrılık yaşayacağımı başlamadan bitmesini isterdim.Her ilişki başlar ve biter kimsenin buna karşı çıktığı yok. Ama neden düşman olur eskiden birbirini deli gibi seven iki insan bunu merak ediyorum.Ben bu satırları yazarken gözlerim yaşla dolu.Arka fonda da yıldız tilbe çalıyor.
Bana bu satırları yazdıran adam,seni hayatım boyunca affetmeyeceğim çünkü sen benim en zor zamanımda bana sırt çevirdin bana inanmadın.
Benim içimdeki saf sevgiyi beslediği adam, o sevginin yerini artık yerini nefret alıyor.
Sen içimdeki masum çocuğu öldüren bir katil oldun.
Sen içimdeki sonsuz sevgiyi öldüren bir katilsin.
Sen aşkımın katilisin.
Benim ruhumu öldüren bir canavarsın.
Şimdi seni ölsem affetmem,bana yaşattıklarını da ölsem unutmam.












26 Temmuz 2017 Çarşamba

Hastane Odası

Kendimden kaçarken bir anda kendimi ambulansın içinde buldum.Nereye gittiğini bilmediğim bir ambulansın içindeyim siren seslerini duyabiliyorumdum sadece, gözlerim kapalı açamayacak kadar yorgunum. Kafamda bir sürü ses dolaşıyor ama kimseye bir şey diyemiyorum kimse sesimi duymayacak gibi. Gözümü açtığımda bir hastanenin acilindeyim buraya geleli 3 saat olmuş öyle diyorlar. Gözlerim sürekli kapanıyor hiç açmak istemiyorum. Gördüğüm tek şey serumun yavaş yavaş bedenime indiği.Serum yavaş yavaş akarken doktor geliyor.
Doktor: İyi misiniz ?
Kadın : İyi değilim,iyi olamayacağım.
Doktor:  Serum birazdan etkisini gösterir.
Doktor giderken ‘’Her şey düzelecek iyi olacaksınız ‘’ dedi.
Saatler hızla geçmekte yanımda ne bir dost ne de bir sevgili. Koca hastanede bir başıma kıvranıyorum.Sonradan öğreniyorum ki gelenleri yanıma almıyorlarmış.
Hastane odasında acıdan kıvranırken (acıdan kastım ruhen iliklerime kadar hissettiğim acı) kimse nerede olduğumu bilmiyordu. Hemşireden telefonumu istedim.Ne bir arama ne bir mesaj. Ben bu hastane odasına nasıl gelmiştim. Neden kimse benim çektiğim acıyı fark etmemişti ? Cevaplanacak çok sorum vardı ama soru soracak kimse yoktu. Kendime gelmeye çalıştıkça ilaçlar bedenimi ele geçirmişti. Kafamda Cem Adrian sesi var ne güzel de söylemişti ben seni çok sevdim derken.
Oysaki beni seven kimse yoktu. Benim sevdiklerim de birer birer gidiyordu. Belkide onlar gittikleri için şuan bu hastanedeyim. Hastanenin iğrenç kokusu da ruhumu ele geçirdi. Yarı baygınım sanırım hissettiğim tek şey kokular. Şuan sevdiğimin kokusunu hissetmeye ihtiyacım vardı. O kokuyu özlediğim için şuan hastanede olabilirim.
Zihnimde çalan şarkı değişti şimdi Cem Adrian herkes gider mi diyor.
Bugün Cem Adrian zihnimi ele geçirmiş durumda. Engel olamıyorum bir türlü susmuyorlar.
Şarkılar sayesinde neden hastanede olduğumu anlamaya çalışıyorum. Şarkılar dışında kimse bana cevap vermiyor.
Herkes gitti,tek başıma kaldım ve yalnızlıla savaşmadım. Aslında tüm mesele onun gidişine dayanamadığım için şuan bu hastane odasında bu iğrenç kokularla birlikteyim.
Gitmem diye söz vermişti ama herkes gibi oda gitmişti…
Saat ilerliyor ben hastane odasından çıkamıyorum.Kendimi iyi hissetmeden çıkamazmışım öyle söyledi hemşire.Artık etrafta olan her şeyi daha net görüyordum. Yanımda yatan hasta böbreği ağrıdığı için buradaymış. Neyin var diye sordu bir süre cevap veremedim.Sonra ona dönüp
Kadın: ‘’Yalnızım çok yalnızım ‘’dedim.
Hasta: Geçmiş olsun
Eminim içinden gülüyordur derdi bu mu diye ama doktorlar kusur çıkarmak için bir sürü test yapıyorlar.Yaptıkları testlerin sonucu 4 saat sonunda çıktı.Kalbimde ritm bozukluğu varmış çok yormamam gerekiyormuş,bundan sonra üzüntü stres yokmuş. Bir sürü şey söylüyorlar dinliyormuş gibi yapıp kafamı sallıyorum.
 Oysaki onun yokluğu vücudumda hissettiğim acının ta kendisi.Doktorun tüm dediklerini unutup, kendimi çektiğim acının elline veriyorum.
Kalbim acıyor… Kalbim sızım sızım sızlıyor çocuk…
Sensizim çocuk… Mutsuzum çocuk…
Neden gittin çocuk ?


18 Temmuz 2017 Salı

18.07.2017
          
Kadın ağlayarak son çırpınışlarını verdi bugün.
Son kez adama gidip seni seviyorum dedi.
Bugün içinde büyüttüğü sevginin son günüydü. Her gün içinde büyüyen sevgi bugün artık son bulacaktı. Zor olacaktı belki ama sevdiğini unutacaktı kadın...
Gözyaşları içinde adamdan vazgeçiyordu bugün.. Tüm umutları bugün son bulmuştu,tek taraflı aşkın kurbanı olmayacaktı artık. Kadın tüm gün vazgeçtiğini haykırdı,söylediğini yapardı da. Hem vazgeçiyor hemde unutmak için dualar ediyordu.
Artık adamı içinde öldürüyordu. Kalbi bir cinayete daha şahit oluyordu.
Gözyaşları damla damla kağıdın üstüne düşüyordu. Bu sayfada gözyaşları kağıda damladıkça yazdığı her kelime gözyaşıyla buluşuyordu. 
Gözyaşları artıkça vazgeçme kararı da büyüyordu kadının. Sevdiği adamdan vazgeçip kendini yeniden yaratacaktı. Adamı unutacaktı,tüm anıları hafızasından silecekti her şeyi zor olacak ama bugün gerçekleşecek...
Kararlıydı bu defa bu aşktan vazgeçiyordu...



10 Temmuz 2017 Pazartesi

5.Temmuz.2017
   
Artık yapayalnızdı kadın...
Herkes yavaş yavaş gitmeye başlamıştı.Kadın gidenleri izlemekten yorulmuştu artık.
Kadın gidenlerin arkasından bakmak yerine,kendinden gitmeyi çok istiyordu...
İçinde hala devam etmekte olan adama olan aşkını öldürmek istedi.
Yaşadığı kötü gecelerin katillerinin ölmesini isteyecek kadar nefret ediyordu onlardan.
Kadın yalnız kaldıkça daha çok öfkeleniyordu,içindeki nefret hızını kesmeden büyüyordu. 
Nefreti tüm bedenini ve zihnini ele geçirmeye başlamıştı...
Kadının artık arayıp derdini anlatacak kimsesi kalmamıştır,tutunacak kimseyi bulamıyordu.
Oysaki kadın sadece tek bir kişiyi arayıp ona her şeyi anlatmak istemiştir. Oysa ki adam gerçeği duymak istemeyecek kadar korkak çıkmıştır. Kadının dinlemesini istediği tek kişi artık onu terketmiştir.  Kadının anlatacakları yarım kaldığı için artık daha sessizdir.Kadın yaşadığı tüm kötü olaylara rağmen güçlü kalmayı başarmıştır. Adam kadının ne kadar güçlü olduğunu görmek istemedi ve gitti... 

6 Temmuz 2017 Perşembe

Sevgilim bu satırları okumayacağını bile bile sana yazıyorum yine...
Ben en çok seni yazdım,en çok sana yazdım sen görmesen de mesajlarım sana iletilmesi de...
Bugün sen gideli 42 gün oldu. Zehir gibi geçen 42 gün... Gidişin ardından çok göz yaşı döktüm sevgilim geri dön diye çok bekledim. Sen geri dönmemek üzere gidenler densin bunu çok geç anladım. Boğazım düğümleniyor sana bu satırları yazarken. Seninle ben aşkın en güzel halini yaşadık. Mutluyduk da seninle sonra mesafeler girdi aramıza uçurum oluştu aramızda sen beni uçurumdan attın sevgilim. Sen duymasan da hala sana sevgilim demekten vazgeçmedim. Kabul et şimdi çok güzel sevdim seni. En saf duygularımla sevdim seni.Kimse kimseyi bu denli sevemez biliyorsun.Sende zaten bir daha böyle güzel sevilemeyeceksin. Çünkü kirpik diplerine kimse aşkla bakmayacak. Birileri gelecek sevdiğini sanacaksın mutlu olacaksın ama yarım kalacaksın. Çünkü sana en güzel aşkı yaşadım benim gibi sevsinler isteyeceksin ama olmayacak... Bende bir daha seni sevemeyeceğim zaten buna artık sen izin vermiyorsun. Seni sen olmadan da severim çünkü gerçek sevgi 42 günde silinemiyor. Sen her şeyi unutsan da ben her şeyi tekrar yaşıyorum. Her gün geçen bir buçuk seneyi tekrar tekrar yaşıyorum. 
En acısı da ne biliyor musun sayın okuyucu, sevdiğiniz sizin geçirdiğiniz o gecelerden haberi yok...
Siz o geceleri anlatmak istediğiniz de sizi dinleyecek kimse yok. Aradığınızda telefon çalmayacak,geçmişe dönüp baktığınız da geriye sadece anılar kalmış olacak. Her şeyi silip atmışsınızdır sizde. Bende unutmaya çalıştım zamanla çokta güzel unuturum. Ama unutamayacağım şeyler var. Tanımadığım bir adamın bana dokunmaya çalışmasını sevdiğim adama hıçkıra hıçkıra anlattığımda bana çaresiz bakması... O lanetli günleri ben yaşadım. 
Ayrılık acısı hafifler sayın okuyucu ama Türkiye'de yaşıyorsanız ve geç saat'de dışarıdaysanız polisin cinsel istismar girişimi olarak adlandırdığı şeyi asla unutamazsınız. 

4 Temmuz 2017 Salı

Gerçek nedir ?


Gerçek acı nedir sizce ? Sizin yaşadığınız acı dolu günler mi yoksa bir şeyleri anlattığınız zaman size inanılmaması mı ?
Gerçekten acı bu kadar derine işleyebiliyor mu ?
Gerçeği yaşayan sendin.Gerçek şuan senin zihninde eğer senin gerçeğini duymak istemeyen varsa onun güçsüzlüğüdür.
Gerçek asla senin zihninden çıkmayacak bunu unutma... Her gece uyumadan önce aklına gelecek yaşadıkların... Gerçekten kaçmaya çalışsan da o senin peşinden gelecek.
Unutmak isteyeceksin gerçeğin getirdiği acıyla başa çıkamayacaksın.
Gerçekle baş edemeyecek kadar delireceksin ilaçlara sığınacaksın.Kendinden kaçacaksın en çok. İçinde birden fazla sen olmaya başlayacak;daha çok hırçın olacaksın, çektiğin acı seni ele geçirecek...
Yanındaki insanlar yavaş yavaş azalmaya başlayacak. Sadece sen ve acıların kalacak...